Arena Dergisi'nin Nisan 2007 sayısında yayınlandı
Rusya’da orak ve çekiç yerini Mc Donalds ve Louis Vitton’a bıraktıktan sonra oluşan varlıklı kesim her yıl düzenlenen bir fuarla görücüye çıkıyor; ama ne fuar...
Rejim değişikliği kolay değil. Yeni Rusya’daki şanslı azınlık, alışveriş için yeterli olanak bulamamaktan şikâyetçi olsa gerek. İngiliz futbol kulüpleri, Londra’da apartman daireleri ve Dubai’de yedi yıldızlı hafta sonu tatilleri iyi hoş ama Rusya’da alacak bir şey bulmak zor.
Neyse ki Rus zenginlerinin bu derdine çözüm bulundu. Organizatörü tarafından Harrods ve Disneyland arasında bir şey olarak tanımlanan Milyoner Fuarı, geçtiğimiz Ekim ayında Moskova’daki Crocus Şehir Sergi Merkezi’nde ikinci kez düzenlendi. Dört gün süren fuarın giriş ücreti bin ruble gibi cüzi bir miktar; Rusya’da giderek artan zenginler ve ‘zengincikler’ için bozuk para sadece. 1,7 milyon dolarlık bir Bugatti spor araba, bir ada ve elmas kaplı bir cep telefonu, satışa sunulan –ve abartılı bir çeşitlilik gösteren— ürünlerin yalnızca birkaçı.
Milyoner fuarı ilk kez 2002’de Amsterdam’da düzenlendi ve lüks tüketim dünyasına adanmış fuarların en saygınlarından biri oldu. Fuar organizatörleri Rusya’yı lüks tüketim malları konusunda oldukça verimli bir pazar olarak görmüş olacaklar ki 2005’te fuarı Moskova’ya taşıdılar. Etkinliğe katılan 200’den fazla firma arasında Bvlgari, Bentley, BMW, Cartier, Fairline, Jaguar, Remy Martin, Mercedes, Mont Blanc, Porsche, Riva, Rolex, Sony, Starline, Wolford gibi markalar vardı.
Fuarın amacı, dünyanın önde gelen lüks mamul üreticilerini bir çatı altında toplamak. Amsterdam, Kortrijk, Cannes ve Şangay’daki muadillerinin aksine, Moskova’daki Milyoner Fuarı katılımcı firmalara büyük kâr getiriyor. Rus para babaları, lüks uğruna bir servet harcamaktan zerre çekinmiyorlar. Organizatör Yves Gijrath, Rusların para harcama konusunda Arap şeyhlerinden geri kalmadıklarını söylüyor. “Rusya, lüks mallar üreten şirketler için en çok kâr sağlayan üç pazardan biri. Fuarın hem bir alışveriş merkezi, hem de yetişkinlere hitap eden bir nevi Disneyland olmasını istedik. Bu nedenle atlar, kaplanlar, helikopterler, arabalar ve 50 karatlık pembe elmaslarımız var.” Geçtiğimiz ekim ayındaki fuarda 18 karat altından yapılma, elmas kaplı, 1,3 milyon dolar değerinde cep telefonu, 500.000 dolarlık yarış atı ve 70.000 dolarlık mini bir uçak ülkenin yeni zenginlerinin beğenisine sunuldu.
Fuara katılan konuklar, güzel kızların büyük tepsilerde ikram ettiği çilekleri yediler, sırıklar üzerindeki gösteri sanatçılarının başlarından aşağı döktükleri gül yapraklarıyla kaplandılar.
Milyoner Fuarı’na gelenlerin uymaları gereken giyim kuralları çok sıkı: erkekler smokin, kadınlar şık gece elbiseleri giymek zorundalar. Fuarda sergilenenler kimi davetlilere yaramıyor; kadın ziyaretçilerden biri ‘lüks yaşam şoku’na girmiş olsa gerek, hastanelik oldu.
Kürkler ve mücevherlerle bezenmiş zayıf, güzel kadınlar ve iri kıyım korumaların gölgesindeki şık erkekler, fuarda sergilenen ürünlere yakışma yarışı içindeki vitrin mankenlerine benziyorlar.
Standlardan birinde fiyatları 3,8 ila 20 milyon dolar arasında değişen Rus-Hollanda yapımı yatlar satılıyordu. Astronomik fiyatlarına rağmen yatların hepsi satıldı ve yapımcı firma, Timmerman Yachts, 2009 sonuna kadar sipariş almayacağını açıkladı. Şirket temsilcisi Dmitry Osankin, “müşterilerimiz gayet ünlü ve varlıklı insanlar,” diyor, “Son kuruşunuzu yat almak için harcamazsınız, değil mi?”
Otomobil severler için daha fuar başlamadan satıldığı söylenen, 1,7 milyon dolarlık Bugatti, 1960 model 300.000 dolarlık bir Mercedes Cabriolet ve daha mütevazı alıcılar için 86.000 dolarlık Jaguar’lar var.
Aslında fuar, Rusya’nın komünist dönemden sonra geldiği yeri özetliyor. Yirmi yıl önce, resmi olarak Rusya’da milyoner yoktu. Forbes Dergisi’ne göre bugün Moskova’da 25 milyarder, ülkede ise 88.000 milyoner var. Amerika Birleşik Devletleri’nin 2,5, Almanya’nın 760.000 ve İngiltere’nin 418.000 milyonerinin yanında Rusya epey geride; ancak milyarder sayısında Rusya Amerika’nın hemen ardında, ikinci sırada.
Başkentte düzenlenen fuar, inanılmaz derecede varlıklı azınlıkla ayda 410 dolar açlık sınırının altında yaşamak zorunda olan –ve Rusya’nın beşte birini oluşturan— nüfus arasındaki muazzam açığı iyiden iyiye vurguluyor.
Komünizmin beşiğindeki ikinci Milyoner Fuarını yaklaşık 40.000 kişi ziyaret etti. Organizatörlere bakılacak olursa satışlar 635 milyon dolar civarında.
Canı sıkılan milyonerlerin hazin durumuna herkes sempatiyle bakmıyor. Komünist milletvekili Victor Ilyukhin, “bence bu tarz fuarlar gerekli" diyor, “bu sayede etrafa yerleştirdiğimiz tetikçilerle tüm ziyaretçileri birer parazit gibi öldürebiliriz. Hiçbiri dürüst yoldan zengin olmadı.”
Rusya’da orak ve çekiç yerini Mc Donalds ve Louis Vitton’a bıraktıktan sonra oluşan varlıklı kesim her yıl düzenlenen bir fuarla görücüye çıkıyor; ama ne fuar...
Rejim değişikliği kolay değil. Yeni Rusya’daki şanslı azınlık, alışveriş için yeterli olanak bulamamaktan şikâyetçi olsa gerek. İngiliz futbol kulüpleri, Londra’da apartman daireleri ve Dubai’de yedi yıldızlı hafta sonu tatilleri iyi hoş ama Rusya’da alacak bir şey bulmak zor.
Neyse ki Rus zenginlerinin bu derdine çözüm bulundu. Organizatörü tarafından Harrods ve Disneyland arasında bir şey olarak tanımlanan Milyoner Fuarı, geçtiğimiz Ekim ayında Moskova’daki Crocus Şehir Sergi Merkezi’nde ikinci kez düzenlendi. Dört gün süren fuarın giriş ücreti bin ruble gibi cüzi bir miktar; Rusya’da giderek artan zenginler ve ‘zengincikler’ için bozuk para sadece. 1,7 milyon dolarlık bir Bugatti spor araba, bir ada ve elmas kaplı bir cep telefonu, satışa sunulan –ve abartılı bir çeşitlilik gösteren— ürünlerin yalnızca birkaçı.
Milyoner fuarı ilk kez 2002’de Amsterdam’da düzenlendi ve lüks tüketim dünyasına adanmış fuarların en saygınlarından biri oldu. Fuar organizatörleri Rusya’yı lüks tüketim malları konusunda oldukça verimli bir pazar olarak görmüş olacaklar ki 2005’te fuarı Moskova’ya taşıdılar. Etkinliğe katılan 200’den fazla firma arasında Bvlgari, Bentley, BMW, Cartier, Fairline, Jaguar, Remy Martin, Mercedes, Mont Blanc, Porsche, Riva, Rolex, Sony, Starline, Wolford gibi markalar vardı.
Fuarın amacı, dünyanın önde gelen lüks mamul üreticilerini bir çatı altında toplamak. Amsterdam, Kortrijk, Cannes ve Şangay’daki muadillerinin aksine, Moskova’daki Milyoner Fuarı katılımcı firmalara büyük kâr getiriyor. Rus para babaları, lüks uğruna bir servet harcamaktan zerre çekinmiyorlar. Organizatör Yves Gijrath, Rusların para harcama konusunda Arap şeyhlerinden geri kalmadıklarını söylüyor. “Rusya, lüks mallar üreten şirketler için en çok kâr sağlayan üç pazardan biri. Fuarın hem bir alışveriş merkezi, hem de yetişkinlere hitap eden bir nevi Disneyland olmasını istedik. Bu nedenle atlar, kaplanlar, helikopterler, arabalar ve 50 karatlık pembe elmaslarımız var.” Geçtiğimiz ekim ayındaki fuarda 18 karat altından yapılma, elmas kaplı, 1,3 milyon dolar değerinde cep telefonu, 500.000 dolarlık yarış atı ve 70.000 dolarlık mini bir uçak ülkenin yeni zenginlerinin beğenisine sunuldu.
Fuara katılan konuklar, güzel kızların büyük tepsilerde ikram ettiği çilekleri yediler, sırıklar üzerindeki gösteri sanatçılarının başlarından aşağı döktükleri gül yapraklarıyla kaplandılar.
Milyoner Fuarı’na gelenlerin uymaları gereken giyim kuralları çok sıkı: erkekler smokin, kadınlar şık gece elbiseleri giymek zorundalar. Fuarda sergilenenler kimi davetlilere yaramıyor; kadın ziyaretçilerden biri ‘lüks yaşam şoku’na girmiş olsa gerek, hastanelik oldu.
Kürkler ve mücevherlerle bezenmiş zayıf, güzel kadınlar ve iri kıyım korumaların gölgesindeki şık erkekler, fuarda sergilenen ürünlere yakışma yarışı içindeki vitrin mankenlerine benziyorlar.
Standlardan birinde fiyatları 3,8 ila 20 milyon dolar arasında değişen Rus-Hollanda yapımı yatlar satılıyordu. Astronomik fiyatlarına rağmen yatların hepsi satıldı ve yapımcı firma, Timmerman Yachts, 2009 sonuna kadar sipariş almayacağını açıkladı. Şirket temsilcisi Dmitry Osankin, “müşterilerimiz gayet ünlü ve varlıklı insanlar,” diyor, “Son kuruşunuzu yat almak için harcamazsınız, değil mi?”
Otomobil severler için daha fuar başlamadan satıldığı söylenen, 1,7 milyon dolarlık Bugatti, 1960 model 300.000 dolarlık bir Mercedes Cabriolet ve daha mütevazı alıcılar için 86.000 dolarlık Jaguar’lar var.
Aslında fuar, Rusya’nın komünist dönemden sonra geldiği yeri özetliyor. Yirmi yıl önce, resmi olarak Rusya’da milyoner yoktu. Forbes Dergisi’ne göre bugün Moskova’da 25 milyarder, ülkede ise 88.000 milyoner var. Amerika Birleşik Devletleri’nin 2,5, Almanya’nın 760.000 ve İngiltere’nin 418.000 milyonerinin yanında Rusya epey geride; ancak milyarder sayısında Rusya Amerika’nın hemen ardında, ikinci sırada.
Başkentte düzenlenen fuar, inanılmaz derecede varlıklı azınlıkla ayda 410 dolar açlık sınırının altında yaşamak zorunda olan –ve Rusya’nın beşte birini oluşturan— nüfus arasındaki muazzam açığı iyiden iyiye vurguluyor.
Komünizmin beşiğindeki ikinci Milyoner Fuarını yaklaşık 40.000 kişi ziyaret etti. Organizatörlere bakılacak olursa satışlar 635 milyon dolar civarında.
Canı sıkılan milyonerlerin hazin durumuna herkes sempatiyle bakmıyor. Komünist milletvekili Victor Ilyukhin, “bence bu tarz fuarlar gerekli" diyor, “bu sayede etrafa yerleştirdiğimiz tetikçilerle tüm ziyaretçileri birer parazit gibi öldürebiliriz. Hiçbiri dürüst yoldan zengin olmadı.”